
EDİTÖR:HASAN POLAT
8 mart,dünya emekçi kadınlar günü,kadınların toplumsal,ekonomik,kültürel ve siyasal alanlarda elde ettikleri başarıları kutlamak ve cinsiyet eşitsizliği,şiddet gibi sorunlara dikkat çekmek amacıyla her yıl 8 mart’da dünya çapında kutlanır.
Bu gün,kadın hakları haraketinin tarihteki önemli dönüm noktasıdır.ilk kez 1908 yılında new york ta kadın işçilerin daha iyi çalışma koşulları talebiyle düzenlediği gösterilerle anılmaya başlanmış ve sonrasında bu tarih, dünya genelinde kadın hakları savunucularının mücadelesini simgeleyen bir gün haline gelmiştir.
8 mart dünya emekçi kadınlar günü,sadece kadınlarının toplumsal ve ekonomik başarılarını kutlamakla kalmaz,aynı zamanda kadınların yaşadığı eşitsizlikler,şiddet ve ayrımcılağa karşı farkındalık yaratmayı’da amaçlar.bu günde,yani 8 mart’da,kadın emeği ve kadın cinayetleri gibi konulara özel bir vurgu yapılır.
Kadınların emek gücü,tarihsel olarak genellikle değersizleştirilmiş ve daha düşük ücretlerle tanımlanmıştır. 8 mart,kadınların iş gücündeki yerinin güçlendirilmesi,eşit işe eşit ücret,güvenli çalışma koşulları ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi talepleri bile getirilmesidir.kadınların ev içindeki görünmeyen emeği,bakım işleri gibi görevleri’de aynı şekilde toplumsal değer açısından göz ardı edilmiştir.Bu gün,8 mart,kadın emeğini görünür kılma ve bu alandaki eşitsizliklere dikkat çekme anlamına gelir.
Malesef,dünya genelinde ve ülkemizde kadın cinayetleri ve şiddet oranları hala çok yüksek oranlarda… 8 mart’ta bu soruna karşı’da güçlü bir duruş sergilenir. Kadın cinayetleri,toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en dramatik yansımasıdır ve bu cinayetlerin önlenmesi için devletlerin ve toplumların daha fazla adım atması gerekmektedir. Kadınlar, şiddet karşısında korunmak,seslerini duyurmak ve haklarını savunmak için bugün ve hergün bir araya gelmekte, 8 mart,şiddetin ve cinayetlerin son bulması için toplumsal bilinç yaratmayı hedeflemektedir.
8 mart,kadınların haklarının,yaşam hakkı’da dahil olmak üzere,korunması ve güçlendirilmesi gerektiğini hatırlatan bir gündür. Bu günün önemi,kadınların sadece tarihin bir parçası değil,aynı zamanda toplumsal,ekonomik ve siyasi hayatın güçlü birer aktörü olduğunu hatırlatmasıdır.
Böylesi bir ortamda kadınların maruz kaldığı şiddet,özellikle aile içi şiddet,kadına yönelik şiddetle mücadelede örgütlü kadın hareketinin,örgütlü gücünün önemini gözler önüne seriyor.
Kadınların örgütlü mücadelesi zamanla faklı coğrafyalarda,farklı biçimlerde gelişmiş,ancak temel amaç her zaman kadınların eşit haklar ve fırsatlar elde etmesi olmuştur. Bu mücadelenin başarıları,toplumsal yapıyı değiştiren,kadınların hayatını dönüştüren önemli adımlar atılmasını sağlamıştır. Kadınlar mücadeleyi sürdürüyor. Her türlü eşitsizliğe,zorbalığa,tacize,tecavüze,sömürüye,şiddete,savaşa,açlığa,yoksulluğa karşı kadınların güçlü sesi,güçlü mücadelesi,en büyük mücadele biçimine dönüşüyor.
Zordur Kadın olmak! hele bizim coğrafyamızda daha’da zordur! Cezasız ,yaptırımsız cezasız bırakılan her türlü şiddet eylemi, ‘’iyi hal indirimli’’ katiller ve tecavüzcüler,ev içi şiddetin yaygınlaşmasına neden olurken bu karanlık tablonun karşısında kadınlar ‘’kadın cinayetleri politiktir!’’ şiarıyla seslerini daha’da yükseltiyor.
DİSK Emekli-sen olarak biliyoruz’ki her daim savaşa,açlık ve yoksulluğa, taciz ve tecavüze sahne olmuş bu köhne düzen,ancak ve ancak emekli kadınların seslerini yükseltmesiyle değişecektir.
Dün ve bugün meydanlarda olan,etkinlikler,paneller düzenleyen,yürüyüşle seslerini duyurmaya çalışan,kadın grevini hayata geçiren,sokakları,meydanları boş bırakmayan tüm kadınların ortaya koymuş olduğu mücadelenin ve emeğin önünde saygı ile eğiliyoruz.
Üreten,sokağa çıkan,kahkaha atan,direnen, ‘’İnadına isyan,inadına özgürlük’’ diye haykırmaya devam eden,ekmek ve gül türküleri söyleyen tüm kadılara selam olsun!
YAŞASIN DİSK!
YAŞASIN EMEKLİ-SEN!
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
DİSK emekli-sen bergama şube başkan yardımcısı
Nurcan Şengül