BIST 100
9.311,88 -2,19%
DOLAR
39,4185 0,17%
EURO
45,5485 -0,29%
GRAM ALTIN
4.328,32 1,03%
FAİZ
43,86 1,91%
GÜMÜŞ GRAM
45,82 -0,84%
BITCOIN
105.094,00 0,15%
GBP/TRY
53,5176 -0,36%
EUR/USD
1,1549 -0,30%
BRENT
74,23 7,02%
ÇEYREK ALTIN
7.076,80 1,03%
İzmir Açık
İzmir hava durumu
31 °
  • ANASAYFA
  • ANASAYFA
  • Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi 4. Faz açıldı, Tugay: Biz konuşan değil yapan tarafta olacağız!

Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi 4. Faz açıldı, Tugay: Biz konuşan değil yapan tarafta olacağız!

Orange Autism Facebook Event Cover~1

Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin 4’üncü Fazı’nın açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "İzmir Körfezi’ni temizlemek için elimizdeki bütün imkânlarla mücadele ediyoruz. Körfezdeki gemilerimizle 4 milyon ton çamuru temizlemiş olacağız. Yağmur suyu ayrıştırma tesisleri ile de körfez temizlenene kadar durmayacağız" dedi.

https://www.youtube.com/watch?v=fZAvsjiltZ8

Temeli 2023 yılında atılan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin 4’üncü Fazı’nın açılışı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ev sahipliğinde, yapıldı.

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in İBB’ye yönelik operasyonlar kapsamındaki gözaltılar nedeniyle İstanbul’a gitmesi nedeniyle katılamadığı açılışta; CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP İzmir Milletvekilleri Yüksel Taşkın, Ednan Arslan, Rıfat Nalbantoğlu, Ümit Özlale, CHP PM Üyesi Baran Bozoğlu, önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçe belediye başkanları, STK başkanları ve vatandaşlar katıldı.

“Türkiye’nin en büyük tesisi olarak İzmir’imize hizmet edecek”

Açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Türkiye’nin en büyük arıtma tesisinin İzmir’e hizmet edeceğini belirterek, “Bizim en büyük gücümüz birlik ve beraberlik içinde olmamızdan geliyor. İzmir’in, galiba İzmir’i savunan bir ordusu var, Mustafa Kemal’in askerleri olan bir ordusu var. Bugün büyük bir onur yaşıyoruz. Her zaman hatırlayacağımız bir gün yaşıyoruz. 2000’li yıllara kadar İzmir, arıtmasız bir şehirdi ve en büyük hayallerden biriydi. Bu yolda çalışmaya başlayan Büyük Kanal Projesi ve Çiğli Arıtma Tesisi büyük hizmet verdi İzmir’e. En son 4. fazın yapılma ihtiyacı biliniyordu, 2017 yılında projeler yapılmıştı ancak bazı nedenlerle aksadı. 2023 yılında temelleri atıldı ve biz geldiğimizde henüz başlangıç aşamalarındaydı ama İzmir için çok önemli olduğunu biliyorduk. Körfezde sorun çıkmadan önce bir an önce bitirmeyi konuşmuştuk. Maalesef üzerine körfezde sorunlar yaşandı ve o zaman önemi daha çok anlaşıldı. O günden bugüne İZSU müdürlerimiz ve çalışanlarımız bu tesisi büyük özveriyle çalışarak bitirdiler ve bundan sonra Türkiye’nin en büyük tesisi olarak İzmir’imize hizmet edecek” dedi.

“Ekrem İmamoğlu’na selam söylemek isterim”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonlar ve tutuklamalar nedeniyle hüzünlü olduuklarını söyleyen Tugay, “Ben de bugünlerde, böyle güzel anlarda içimizde buruklukla bu anları yaşıyoruz. İSKİ Genel Müdürümüz buraya gelmişti, biz onları ziyaret etmiştik. 2 gün önce gözaltına alındılar yeni bir kararla, hüznümüzü daha da katladılar. Böyle anlarda yapılan haksızlıkları unutmadığımızı ifade etmek adına Ekrem İmamoğlu’na ve diğer başkanlarımıza ve bürokratlarımıza selam söylemek isterim, hepsini saygı ve sevgiyle selamlıyorum” diye konuştu.

“Bugün yapılması gereken şey pankart açılması değil”

Konuşması sırasında kendisine tepki gösteren hayvanseverlere de seslenen Tugay, “1500 tane sokak hayvanını sahiplendiren kaç tane şehir var bilmiyorum ama çok fazla olduğunu zannetmiyorum. 2 gün önce Dünya Veterinerler Günü nedeniyle, İzmir’in Doğal Yaşam Parkı’na gittim. Orada veteriner arkadaşlarımızla buluştum. Orada neler yapıldığını konuştuk. 60 bin hayvanı tedavi eden, 28 bin hayvanı kısırlaştıran bir ekibimiz var. Doğal Yaşam Parkımız kendi kategorisinde Türkiye’nin en iyi parklarından biri. Ben bunu şunun için söyledim, 1500 sokak hayvanını sahiplenen vatandaşlarımızın hepsini yürekten öpüyorum. Bugün yapılması gereken şey pankart açılması değil, hayvanların sahiplendirilmesidir istediğimiz şey” dedi.

"Hayatım boyunca elde ettiğim tüm başarıları emeğimle elde ettim"

Sözlerini Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bizim sadece bir tek şeye ihtiyacımız vardır: çalışkan olmak” sözleriyle tamamlayan Tugay, şunları söyledi:

“Şunun bilinmesini isteriz ki, İzmir Körfezi’ni temizlemek için elimizdeki bütün imkânlarla mücadele ediyoruz. Körfezdeki gemilerimizle 4 milyon ton çamuru temizlemiş olacağız. Yağmur suyu ayrıştırma tesisleri ile de körfez temizlenene kadar durmayacağız. Biz İzmir’e ne olursa olsun sahip çıkacağız. Çalışma arkadaşlarımı çok başarılı buluyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tüm birimleriyle ayrı ayrı gurur duyuyorum ve hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bizler sadece konuşan değil, yapan tarafta olacağız. Konuşan başkaları olacak, yapan biz olacağız. Ben hayatım boyunca elde ettiğim tüm başarıları emeğimle elde ettim. Bu şehrin evladı olarak yaptım bunu. Çok çalışanların karşısında hiçbir gücün duramayacağını öğrendim. İşte bu yüzden hiç durmadan çalışmaya devam edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, bizim sadece bir tek şeye ihtiyacımız vardır: çalışkan olmak. Bize çok çalışmak yakışır”

"Bu süreç, Avrupa’da yaşanan Engizisyon Mahkemelerinde yapılan cadı avını hatırlatıyor"

CHP Parti Meclis Üyesi Baran Bozoğlu ise İBB'ye yönelik operasyonların hukuksuzluğuna dikkat çekerek, “Bugün genel başkanımız Özgür Özel de burada olacaktı. Burada olmayı istiyordu çünkü çevre konusunda belediyelerin yaptığı yatırımları bizzat takip ettiğini vurguluyor. Ancak ne yazık ki İstanbul’da hukuksuzca yaşanan bir süreçten dolayı oradaki mücadeleyi sürdürdüğü için beni görevlendirdi. Aslında bugün yaşadığımız süreç çok büyük bir sıkıntı. Hafta sonu İZKİ’nin genel müdür ve yardımcıları ile İBB bürokratlarına hukuksuzca operasyonlar yapıldığını gördük. Bilimden, emekten, gerçeklikten kopmuş bir süreç yaşıyoruz. Bu süreç, 600 yıl önce Avrupa’da yaşanan Engizisyon Mahkemelerinde yapılan cadı avını hatırlatıyor. Birileri gerçeklikten kopuk bir şekilde dünyada cadılar olduğunu belirtiyorlar ve buna garip şekilde birçok insan inandı. Aslında inanmayanlar da başlarına bir şey gelmesin diye inanıyor gibi yaptılar. Bu yüzden binlerce insan öldürüldü. Avrupa’da yaşanan bu sürecin Türkiye ile bir farkı yok. Gerçeklikten öte, ortada bir takım iddiaların dolaştığı ancak kanıtı olmayan iddialarla, yaklaşık 15 milyonun oyunu alan Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu’nu bu asılsız iddialar ile Silivri’ye gönderdiler. Totaliter rejimlerin karşısında çok önemli haklar vardır; insan hakları, medeni hukuk, basının özgürlüğü. Bütün bu kanallar tıkandığında, bu totaliter rejimlerin üzerimize çöktüğü bir döneme gidiyoruz. Ortada yaratılan sürecin karşısındaki çözüm çok net: Tıpkı aşkın, umudun ve mücadelenin şehri olan İzmirlilerin yaptığı gibi mücadele etmek. Ekrem Başkanımızın sadece Cumhurbaşkanı adayı olduğu için değil, İstanbul’u ranta teslim etmediği için bu süreci yaşadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.

"Bu ülkeyi kim yönetiyor?

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nı sert bir dille eleştiren Bozoğlu, şu ifadeleri kullandı:

Geçtiğimiz günlerde Sazlıdere Barajı'nın Kanal İstanbul projesi ile yok edileceğini gördük. Bu projeye karşı İmamoğlu dava süreci yürüttü. Toplumun bütün kesimlerini kucaklayarak İstanbul’u korumak için mücadele etti. İSKİ Genel Müdürlüğü, havzayı korumak için bu projelerin olmaması gerektiğini ifade ettiler ancak buna rağmen Toplu Konut İdaresi oraya demiri, hafriyatı dökmeye başladı. Bir kurum düşünün: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Bunun içindeki Meteoroloji Genel Müdürlüğü diyor ki, İstanbul ve Trakya büyük bir kuraklıkla karşı karşıya. İstanbul kapkaranlık, yeraltı suyu bitiyor. Bırakın tarımı, sanayinin bile su bulamayacağı bir hale yürüyor. Çevre ve Şehircilik bunu söylerken, aynı bakanlığın içerisinde TOKİ gidip bu riski görmeden oraya binalar yapmaya başlıyor. Bir tarafta bilim ve emek var, diğer yanda beton var. Ölüm var, susuzluk var. Bir tane ağacın gölgesine muhtaç bırakacak bir anlayış var. Bu ülkeyi kim yönetiyor, bu kararları kim alıyor? Bu ülkeyi seçilmişler mi yönetiyor, TOKİ’nin bürokratları mı yönetiyor? Yaptığımız toplantılarda, büyük kentlerde su sağlamak zorunda olan su kanalizasyon müdürlükleri, doğayı korumak için oluşturulan kredi başvurularının Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'ndeki bürokratların önünde bekletildiğini öğrendik. Aynı zamanda istihdamı artırmak için binlerce işçi, emekçi istihdam etmek için beklediğimiz norm kadrolarının yine Cumhurbaşkanlığı ofislerinde, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum önünde bekletildiğini öğrendik"

"Biz bu mücadeleyi emekle veriyoruz"

İzmir Körfezi'nin kirlenmesine bakanlığın göz yumduğunu söyleyen Bozoğlui, "Tüm bunların ardından Körfez’in sıcak günlerde yaşadıklarını siyasetle eleştirdiler. Gediz Havzası'na fabrikalar pisliklerini atarken konuşmadılar. İzmir Körfezi'nin kirlenmesine göz yumdular, sessizce beklediler, adım atmadılar. Taleplerin hepsine kulak tıkadılar. Körfezde böyle bir problem oluşunca siyasi şovlarını yaptılar. Onların derdi vatandaşın temiz su içmesi, körfezdeki balıklar değil, siyasi rantları. Gediz Havzası'nı kirleten fabrikalara atık su izleme cihazları takın dedik, hangi denetimleri yaptınız bunları açıklayın dedik. Onlar ise belediye başkanımızın yurt dışında yaptığı toplantıyı beklediler, burada siyasi şovlar yaptılar. Ergenekon, Balyoz’dan da tanıyoruz, İzmir Körfezi'nden de tanıyoruz. O yüzden biz bu mücadeleyi emekle veriyoruz. Bugün Türkiye’nin en büyük arıtma tesisini açmaktan gurur duyuyoruz. Hatta Avrupa’nın da ikinci büyük tesisi. İzmir, yüzünü batıya dönmüş bir şehir olarak Avrupa’yla yarışmayı hak ediyor" diye konuştu.

"İzmir Körfezi'nde, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait 7 adet gemi göreceksiniz"

Bu tesisin Türkiye'nin en büyük artıma tesisi olduğunu söyleyen İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, “Ülke olarak, belediye olarak çok zor ekonomik koşullardan geçtiğimiz bir dönemdeyiz. Göreve geldiği günden bu yana Başkan Cemil Tugay ile birlikte yatırımlarımızı iyice planlayarak bugün böyle bir açılışı yapabildik. Başkanımızın talimatıyla başlatılan politikaların bir sonucu olarak bu yatırımları gerçekleştirebildik. Bu tesis, Türkiye'nin bir numaralı ve en büyük atıksu tesisi. Geçtiğimiz günlerde Torbalı Atıksu Tesisi'ni açtık, o ise İzmir’İn ikinci büyük tesisiydi. İlerleyen günlerde Ayrancılar Atıksu Arıtma Tesisi'ni de üçüncü büyük tesis olarak açacağız. Bugün yüksek bir yerden İzmir Körfezi'ne baktığınızda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait 7 adet gemi göreceksiniz. Bu gemilerin amacı, körfezi temizleyerek atıksu tesisine ulaştırmak. Dip çamuru temizliği Çiğli açıklarına kadar devam ederken, bir yandan da denizden temizlik devam ediyor. Bu da bize yaklaşık 2,5 milyar TL’ye mal oluyor" dedi.

"İZSU olarak verdiğimiz sözü yerine getirmenin onurunu yaşıyoruz"

Erdoğan, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:

Bunların yanında, sessiz sedasız yağmur suyu ayrıştırma tesislerimizi yaptık. Önümüzdeki günlerde Bayraklı ve Alsancak'ta yağmur suyu ayrıştırma tesislerimizin projelerinin temel atma törenlerini gerçekleştireceğiz. Yakın zamanda Bornova ve Bayraklı 1. Etap yağmur suyu ayrıştırma projelerinin açılışlarını gerçekleştireceğiz. Karabağlar ve Konak ayrıştırma projelerinin planlarını tamamladık. Yakın zamanda onların da temel atma törenlerini gerçekleştireceğiz. Karabağlar ve Konak projelerinin tamamı 44 kilometre atık su, 39 kilometre yağmur suyu uzunluğunda olacak. İZSU olarak verdiğimiz sözü yerine getirmenin onurunu yaşıyoruz. Aynı zamanda bu tesiste müteahhit firmamız vardı. Yüklenici firmamız bu tesisin Nisan ayına yetişmesini sağladı. Burada memur olarak değil, İzmir’in temsil ettikleri değerlerle gece gündüz çalıştılar. Hepsiyle gurur duyuyorum”

“İzmir’in siyasetçileri, İzmir’in sorunlarını çözmede destek olmalı”

Programın ardından konuklarla beraber tesisi gezen Başkan Tugay’ gazetecilere yaptığı açıklamada İzmir siyasetçilerine seslenerek, “Dört faz İzmir’in arıtmasını karşılıyor ama bir tane yedek olması için beşinci faz ihtiyacı var. Bunu geciktirmeyelim, projelendirelim istiyoruz. Benim hayalim görev süremde yapılması.
İzmir’e dair her türlü projede İzmir’in desteğini bekliyoruz. Bundan sonra daha yapıcı bir tavır olabilir. Bize gerçekten İzmir’in siyasetçilerin sahip çıkması lazım. Hükümetin temsilcisi olan İzmir’in siyasetçileri, İzmir’in sorunlarını çözmede İzBB’ye destek olmalı. Pozitif bir şekilde kavgasız gürültüsüz süreç geçirelim istiyoruz” ifadelerini kullandı.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?