
Mükemmel tasarımın içinden eğri büğrü geçen insanlarız. Önümüze konmuş bizim için sinsiler tarafından tasarlanmış dar tutulan çember icerisinde debelenip duruyoruz onun dışına çıkamıyoruz.
Tabiat Ana’nın dağı, taşı, ovası, denizi, gölü, ormanı uyanık sinsiler tarafından parsellenmiş ” bu tarla, bu bahçe, bu göl benim” deyip herkes tabiat anaya sahip çıkmış yağma talan ediyor.
Tabiat Ana arada bir deprem, tufan, kasırgalarla bizi uyarsa da biz kendi bildiğimizi uyguluyoruz.
Geçiçi bir süreliğinde işgal ettiğimiz bu doğayı bir gün ansızın bir hastalıkla ya da başka bir nedenle terk edip yine bizler gibi doğayı tüketen neslimize miras olarak bırakıp gidiyoruz.
Tabiat Ana artık kendi yarattığı insan nesli ile baş edemez duruma geldi.
Arabayı , asansòrü, yürüyen merdiveni, uçağı ve hatta yapay zekayı icat etti.
Bir gün gelecekTabiat Anadan ne dere, göl, deniz, ova gibi bir şey kalmayacak. Geriye sadece insan ve artıkları kalacak.
Metin İmer 18 Şubat 2025